28 Kasım 2014 Cuma

28/11/2014

eve gönderdiğim fotokopi tablo okutulup lütfen dikte ettirelim . yazamadıklarına çalıştıralım.

önemli

aşı ile ilgili bilgilendirmeyen velilerimizin dikkatine
umut-reyyan-efe fırat-hakan-kubilay-kürşatlaçin-muhammed-nisanur ceylan-nazlı-ozan çocuklarımız aşı olacak sa lütfen     .............nolu ............................ KKK aşısı olmamıştır. Okulda olmasını istiyorum. şeklinde imzalı yazı göndermeniz önemlidir.

m sesiyle kelime türetip yazan çocuklarım













26 Kasım 2014 Çarşamba

Değişen Çizgi Film Kültüründe Aileler Nelere Dikkat Etmelidir

Değişen çizgi film kültüründe  aileler nelere dikkat etmelidir!
Sevgili Anne Babalar,
Bir zamanların popüler çizgi filmleri;  Richie Rich, Şirinler, Bugs Bunny, Temel Reis, Taş Devri, Scooby Doo, Tsubasa, Tom Ve Jerry, Jetgiller, Garfield ve daha nicesiydi.  Bu çizgi filmlerin yerini bu günlerde Pepee, Bakugan, Caillou aldı. .
Bu eserler arasındaki çizim ve tasarım teknikleri farklılıkları, konu ile hayal gücünü birleştirme üslubu değişiklikleri dikkat çekiyor. Çizgi filmler, çocuklar üzerinde önemli bir etkiye sahip. Çünkü artık Televizyon izleme yaşı iki yaşa kadar düştü artık. Bu yaştaki çocuklar çizgi film karşısında pasif kalıyorlar. Küçük yaştaki çocuklar gerçekle hayal arasındaki farkı ayırt edemezler. Çocuklar, çizgi filmlerden olumsuz birçok kavramı öğrenebiliyorlar. Bunları başında çocukların çizgi filmlerden şiddeti öğrenmesi geçiyor. Çocuklar zamanla şiddete karşı duyarsız hale geliyorlar. Örneğin bir arkadaşları şiddete maruz kaldığında, buna üzülmüyor ve tepkisiz kalabiliyorlar.
Ayrıca çizgi film kültürü ve karakterler değişmesine rağmen değişmeyen bir şey var. O da çizgi filmlerin, çocukları sömürmesi… Barbie, Batman, Power Rangers, vb. çizgi filmler, ürünlerini sattıran yapımlardan. Yeni dönemde yayına sunulan Pepee, Caillou, Bakugan gibi yapımlarda da bunu görüyoruz. Ayrıca yeni dönemdeki yapımların, çocuk psikolojisine etkileri de tartışılan bir durum. Örnek verirsek, birçok aile, Caillou karakterinin olumsuz etkilerinden şikâyetçi. Aileler, çocuklarının, korku ve ölüm gibi olguları yanlış şekilde tanımalarından rahatsızlar.
Özel çizgi film kanallarında ise şiddet içerikli çok fazla çizgi film izletiliyor. Bu kanalları konusunda da uzman bir ekip denetlemelidir. Buralardaki programlar pedagoglar danışmanlığında seçim yapılmalıdır. Çocuk kanallarında yayınlanan reklamlar da olumsuz bir durum yaratıyor. Çocuk kanalında, sigara bıraktırma ve zayıflama haplarının reklamlarının yayınlanması, son derece yanlıştır. Çocuklar, sigara bıraktırma ürünlerinin reklamlarını izlerken, sigara konusunda merak duyabilirler içlerinde. Masum gibi görünen çizgi filmler, aslında çok ciddi sonuçları olan ve denetlenmesi gereken yapımlardır.''
Bu nedenle çocuğunuzun izleyeceği çizgi filmlere çok dikkat edin. Çok uzun süre çizgi film izlemelerine izin vermeyin. Çizgi film yerine çocuğunuzu daha fazla parka götürün ve daha sosyal ortamlarda zaman geçirmesine fırsat yaratın.

25 Kasım 2014 Salı

Okumayı Geç Söken Çocuklar

''Öğrenme güçlüğü'' olan çocuklar, akranlarından daha geç okuma-yazma öğreniyor. Çocuk ve ergen psikiyatrisi uzmanı Prof. Dr. Elvan İşeri, ''öğrenme güçlüğü''nün erken fark edilmesinin bu çocukların okul başarısını olumlu etkilediğini, ailelerin ve öğretmenlerin dikkatli olması gerektiğini söyledi.
''Öğrenme güçlüğü''nü, ''Kişinin yaşı, zeka düzeyi ve eğitimi göz önünde bulundurulduğunda okuma, matematik ve yazılı anlatımının beklenenin altında olması'' şeklinde tanımlayan Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı öğretim üyesi İşeri, öğrenme güçlüğü olan çocuklarda zekanın normal olduğunu söyledi.
Buna rağmen bu çocukların farklı alanlarda öğrenme güçlüğü yaşadığını anlatan İşeri, ''Okul çocuklarında yüzde 2-10, toplumda ise 5-10 arasında görülür. Erkeklerde daha fazla rastlanır'' dedi.

''ÜÇ GRUPTA GÖRÜLÜR''

Öğrenme güçlüğünün ''okuma'', ''matematik'' ve ''yazılı anlatım'' bozukluğu olmak üzere 3 farklı grupta sınıflandırılabileceğini ifade eden İşeri, şu bilgileri aktardı:
''Bunların hepsinin bir arada ya da tek tek görüldüğü çocuklar da vardır. Tanı aşamasında öykü çok önemlidir. Aileden detaylı bir öykü alıyoruz. Okuma, yazma ve matematik alanıyla ilgili çeşitli sorular soruyoruz. Öyküden sonra bir takım testler yapıyoruz. Bunların içinde zeka testi de var. Zeka testinde ise 'normal' ya da 'düşük normal' çıkabiliyor. En fazla bu kadar düşüklük olabiliyor. Bu normal zeka düzeyindeki çocukların aldığı bir tanı.''
İşeri, okuma güçlüğü olan çocukların zeki ama okuma hızlarının çok yavaş olabileceğini söyledi. Bu çocukların doğru heceleme yapmalarına rağmen hızlı okuyamadıklarını, bu nedenle sorunun 1. sınıfın 2. döneminde ortaya çıktığını vurgulayan İşeri, tanı konulmadan önce bu dönemin beklenmesi gerektiğini kaydetti. İşeri, aynı çocukta hem dikkat eksikliği hem de öğrenme güçlüğünün olabileceğini söyledi.

HİPERAKTİVİTE VE ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ ARASINDAKİ FARK

Hiperaktivite ve öğrenme güçlüğü arasında fark olduğunu bildiren İşeri, ''Dikkat eksikliği olan çocuğa 'dikkat et' dediğimiz zaman yanlışını hemen düzeltir. 'Tekrar oku' dediğimiz zaman hemen doğrusunu okur. Ama öğrenme güçlüğü bu kadar kolay düzeltilemiyor. Yani yine eksik okuma, tersten okuma, ya da okuduğunu anlayamama şeklinde o güçlük sürüyor. Dikkat eksikliğinde bir an kendini toplayıp düzeltebiliyor. Öğrenme güçlüğü yaşayan çocuk, sözcük atlama, hece atlama, satır atlama, harf karıştırma, parmakla takip ederek okuma gibi hatalar yapabiliyor'' şeklinde konuştu.
Matematik bozukluğunda, çocukların ritmik saymalarda sorun yaşayabildiklerini anlatan İşeri, düzden ve tersten saymalarda sıkıntı olabileceğini söyledi. İşeri, alfabedeki harflerin sıralı bir şekilde yazılmasında, yer ve zaman bilgilerini vermekte zorlanan vakalar olduğunu kaydetti.
Yazılı anlatım bozukluğunda ise çocukların yazı karakterlerinin bozuk olabileceğini ifade eden İşeri, karakter bozuklukları dışında harflerin karıştırılarak yazılabildiğine dikkati çekti.
Özellikle sözel öğrenme güçlüğü yaşayan çocuk grubunda dil gelişiminin sorgulanması gerektiğini belirten İşeri, geç konuşmanın öğrenme güçlüğünün ön belirleyicisi olabileceğini kaydetti. Sözel olmayan öğrenme güçlüğünün daha fazla görüldüğüne işaret eden İşeri, çocukların düğme ilikleme, çatal bıçak kullanma, iki tekerlekli bisiklet kullanma, bağcık bağlama, ip atlama, kıyafet çıkarma gibi becerilerinde sorun yaşadığını söyledi.

''AKADEMİK BAŞARIDA DÜŞÜKLÜK GÖRÜLEBİLİR''

Öğrenme güçlüğünün fark edilmemesi durumunda akademik başarısızlık görülebileceğini anlatan İşeri, ''Çocuk, sözel iletişim kurmada, ince motor koordinasyon becerilerinde, sosyal iletişim konularında zorlanabilir. Ama en çok akademik başarısı olumsuz etkileniyor. Burada çocuğun doğru yönlendirilmesi önemli. Matematik ile ilgili yoğun bir öğrenme güçlüğü olan bir çocuğu zorla matematiğe yönlendirmeyip, türkçe, sosyal alana kaydırırsanız çok daha başarılı olabilir'' diye konuştu.
Çocuğun oyun, kurduğu ilişkiler, soruları, bakışları, davranışlarıyla kapasitesini ortaya koyacağını bildiren İşeri, öğretmenlerin bu durumları değerlendirmesi halinde öğrenme güçlüğü çeken çocuğu fark edebileceğini söyledi. Öğretmenlerin böyle durumlarda aileyi uyarması gerektiğini ifade eden İşeri, öğrenme güçlüğü olup da çok iyi noktalara gelebilen çocuklar olduğunu kaydetti.
İşeri, şöyle devam etti:
''Çocukken zorlandığı alanı tespit edip üstünde duruyoruz, üzerinden tekrarlarla geçerek eğitimini sağlıyoruz. Mutlu olması içinde meslek seçiminde güçlü olduğu alanda tutunabilmesi önemli. Öğrenme güçlüğü tanısı konulmazsa 'neden yapamıyorsun?, niye öğrenemiyorsun?' gibi eleştiriler çok gelebilir. Bu sefer çocukta sosyal sorunlar, sosyal çekingenlik, okul korkusu, öz güven azlığı, depresyon gibi çeşitli ruhsal hastalıklar da ortaya çıkabilir. Burada bilinçli yaklaşmak gerekir. Birebir eğitim çok önemli. Eğitimin bilinçli bir şekilde çocuğun zorlandığı alana yönelik planlı bir şekilde verilmesi gerekir.''

24 Kasım 2014 Pazartesi

24 KASIM"IN ANLAMLI HEDİYESİ


Çocuk Yetiştirme Üzerine Faydalı Bilgiler


  1. Çocukta kendine saygı, çocuğun kendi hayatını düzenleyebildiği ve bunu iyi yapabildiği inancını oluşturan küçük günlük görevlerle sağlanır.
  2. Engelleri aşma dürtüsüne kişisel motivasyon denir. Önümüze hedefler koymamızı sağlayan, her birimizin içindeki küçük umut çekirdeğidir. Bu umut, bizi daha yükseklere eriştirir. Şevk kazanmış kişiyi hiç kimse ilerlemekten alıkoyamaz ve eğer bu motivasyon insanın yüreğinden geliyorsa, o kişi yenilmez hale gelir.
  3. Hayat bir çocuk için günlük fırtınalarla baş etmeyi öğrenmekten ibarettir. Becerikli olmak; meydan okumaları kabul etmek, bunlar üzerinde düşünmek için zaman ayırmak ve sonra erişebilir kaynakları kullanarak sorunları çözmek demektir. Çocukta becerikliliğin gelişmesi onu hayattaki fırtınaları atlatma becerisiyle donatır. Seçenekler oluşturmada öz güven sağlar ve çocuğa etrafındaki dünyanın aktif katılımcısı olmayı öğretir.
  4. Her şeyin hızlı ve öfkeli olduğu bir dünyada kendinden hoşnut bir çocuk huzurlu olacak ve kendi maneviyatından keyif alacaktır.
  5. Her çocuğun düş kurmasına, düşüncelerine, yazılarına, icatlarına, şaheserlerine ya da kavramlarına sınır koymamasına izin verin. Bir çocuğun hayal gücü teşvik edilirse, gelişmeye ve üretmeye devam edecektir.
  6. Duygular hayatınıza damga vuran yön işaretleridir. Harikulade güzel olan aşktan çetin öfkeye kadar bütün duygular çeşitli biçimlerde var olur. Duyguyu yaşamayı ve duygu alışverişini destekleyen aileler hayatın en derin armağanını tadar.
  7. Eğer aile bir bina olsaydı, iletişim binanın her türlü kötü hava koşulunda ayakta kalmasını sağlayan temel olurdu. Aile içinde iyi bir iletişim varsa sorunlar çözülür, fikirlere kulak verilir, duygular ifade edilir ve samimiyet gelişir. İyi iletişim söz konusu olduğunda, görüşler farklı olsa bile, her zaman mesajların ardında sevgi vardır.
  8. Aile dokunuş aracılığıyla sevgi alıp vermenin değerini öğrendiğimiz ilk ve en önemli yerdir.
  9. Aile birçok açıdan bir bahçe gibidir. Bir ailenin üyelerine verebileceği en büyük armağan, herkesin aile ve dünya bahçesinin bakımından sorumlu olduğu bilincidir. Herkes bu bahçenin bakımı için zaman ayırmalı, ara sıra yabani otları ayıklamalı ve sulamak için kendi katkısını yapmalıdır.
  10. Arkadaşlarımız hayatımızdaki harikulade mücevherler ve son derece güzel el işlerinden yapılma hazineler gibidir. Aklımıza yeni fikirler getirir, kim olduğumuzu ve kim olmak istediğimizi bizimle paylaşır ve bir süre için de olsa hayat yollarında bizimle yan yana yürürler. Aileni seçemezsin, ama arkadaşlarını seçebilirsin, derler. Bir aile, arkadaş sahibi olmak için arkadaşlık sunmak gerektiğinden yola çıkarak fertleri arasındaki ilişkide arkadaşlığı seçerse, bu bir armağan değerindedir.
  11. Birisine saygı gösterdiğimizde, onu düşünmeye değer buluruz. Bir başkasına saygı gösterme çabasında bulunduğunda verilen mesaj nettir: "Seni görüyorum ve sana değer veriyorum."
  12. Çocuk ilk önce aile içinde başkalarıyla geçinmeyi, birlikte bir şey yapmayı paylaşmayı ve her zaman ilgi odağı olmamayı yaşar. İş birliği yapmayı öğrenmek çocuğunuzu gelecekte okul ilişkilerinde ve çalışma hayatındaki başarıları için değerli bir araçla donatacaktır.
  13. Yaşamak, değişmeyi ve gelişmeyi içerir. Eğer aile içinde değişimi canlılığı tanımlayan şey olarak görürsek, çocuklarımızın zihninde değişimin beklenen bir hayat serüveni olduğu tohumunu atmış oluruz.
  14. Çocuklarımıza bir fark ortaya koyabileceklerini öğretmemiz gerekiyor. Var olmasını istediğimiz dünya çocuklarımızın zihninde oluşturulmalıdır.
  15. Bir çocuk yapmaktan korktuğu şeylerle karşı karşıya gelerek ve bunları hazmederek cesur olmayı öğrenir. İnandığı bir şeyi yapmak için bir adım ileri gitmesi gerektiğini öğrendiğinde, korksa bile, cesaretin nasıl bir duygu olduğunu kavrayacaktır.
  16. Güven oluşturmanın tek yolu dürüst olmaktır. Başka yol yoktur. Aile düzeninin bu dürüstlük ortamında işlemesi, aile fertlerinin birbirine güvenmesi anlamına gelir. Bir aile dürüstlüğü değer veriyorsa, her aile ferdi, bütün olarak ailenin kendisini desteklediğine güvenerek hayatındaki gerçekleri ifade edebilir.
  17. Sabrı öğrenen çocuk hayatın engellerini aşmaya büyük yardımı dokunacak önemli bir araca sahip olmuştur.
  18. Hoşgörü farklı görüşlere, düşüncelere, yaşam biçimlerine, inanç ve davranışlara izin veren, hayata ve başkalarına karşı bir kabul etme yaklaşımıdır. Çocukların yetişmeleri ve gelişmeleri hususunda da bu çizgiyi göre hareket edilmelidir.
  19. Aile sorunlarında eğer aile fertlerinin her biri yardımsever bir tutum içine girerse, nasıl yardımcı olacağına ilişkin bir tutum alırsa, herkesin yükü daha hafifler. Kerkes ortak hedeflere doğru yürüdüğü için, yardımsever tutumlar ailede birliktelik duygusu oluşur.
  20. Sorumluluk üstlenmede başarılı olan çocuklar yeteneklerine daha fazla güvenir. Sorumlu davrandığı için olumlu tepkiyi tadan çocuk kendi hareketlerinden sorumlu olmaya daha fazla motive olur.
  21. Disiplin bir kere denendikten ve uygulandıktan sonra bireyin kendini kontrol etme yeteneğini geliştiren bir yaşam antrenmanı biçimidir. Çocuk bu biçim üzere şekillendirilmelidir.
  22. Affetmek hem bir tutum hem de bir eylemdir. İncindiğimiz zaman birisini affetmek her zaman kolay olmaz. Affedici tutum birçok açıdan mükemmelliği yakalayamayan insanları anlamak ve kabul etmek anlamına gelir bu anlam yüklü halet-i ruhiye ile olgunlaştırılmalıdır çocuklar...
  23. Ölümün hayatın bir parçası olduğu fikriyle tanışan çocuklar, bu konuda kendileriyle hiç konuşulmayan çocuklara oranla ölümden daha az korkar. Çocuğumuz ölüm üzerine durup dururken tartışmaya hevesli değilizdir. Ne var ki aile yaşamındaki bir kayıp, bunun hangi duygulara yol açtığı ve ne anlama geldiği hakkında konuşmak için zaman ayrılırsa, çocuklar da ölümü hayatın bir parçası olarak görür. Çocukların ölüm hakkında kendi fikirleri oluşmuştur; bu nedenle doğruların söylenmesi durumunda kafalarında korkunç düşüncelere daha az yer kalır. Çocuklar ölüm üzerine rahatlıkla konuşabildiklerin de, ondan daha az korkar ve bir yakınlarını kaybettiklerinde de daha anlayışlı olurlar.
  24. Anneyle çocuk arasındaki ilişki sihirli, gizemli, kalıcı, koşulsuz ve açıklanması olanaksız bir olgudur. Çocuk çocukluktan çıkmış olsa bile, anne onun yüreğindekileri hisse kadar çocuğuna bağlıdır. Başka bir insanın hayatından sorumlu olmak, yönlendirmek ve dinlemek, çocukların sunduğu koşulsuz sevgi ve güveni tatmak hem büyük bir ayrıcalık, hem de muazzam bir görevdir. Kendini yenilemesi ve hayatın bitmek tükenmek bilmeyen taleplerini karşılayabilmesi için annenin yüreğinde ve yaşamında kendine ayırdığı bir zaman olmalıdır. Kendi ihtiyaçlarına zaman ayıran anne çocuğuna da öz saygıyı öğretir.
  25. Babalar çocuklara erişilmez gibi gelir. Baba güçtür; baba şefkattir. Bize kişilikli olmayı öğretir; disiplin örneğidir. Maceraları babalar planlar; bize hedef belirler, yapabileceğimize inanır ve bir kez daha denememiz için bizi teşvik eder. Çocuk babanın gözüyle dünyada kendisini nelerin beklediğini görür. Babanın elini tutarken çocuk kendisiyle birlikte hayat yolunda yürüyen kişiyi hisseder.
  26. Çocukların çoğunluğu her şeyi görür ve hisseder. Anne ve babanın yaptığı her şeyi içine çeken sünger gibidirler. Anne ve baba, sevgi ve saygı temeline sahip bir ekip olarak çalışırsa, çocukların yetişmesi için korunaklı ve güvenli bir mekan sağlar. "Hayatta çocuklarınızın ne olmasını istiyorsanız, kendi yaşamınızda ve konuşmalarınızda onu yansıtmaya çalışın." -Lydia H. Sigourney-
  27. Kardeşler hayatta birlikte yürümek, yetişkinliğe yan yana adım atmak, aynı anne ve babaya sahip olmak ve hayat deneylerini paylaşmak gibi özel bir fırsata sahiptir. Çocuklar her zaman bir kardeşe sahip olmanın değerini anlamaz. Anne ve babalar olarak yapabileceğimiz en iyi şey, aynı kayığın içinde olmasalar daralarından bir sevgi nehrinin nehrinin akacağına emin olacakları şekilde çocuklarımız arasındaki iletişimi, sevgiyi ve saygıyı teşvik etmektir. Böylece çocuk kardeşinin değerini bugün olmasa bile birgün mutlaka anlayacaktır.
  28. "Çocuklarınıza tavsiyelerde bulunmanın en iyi yönteminin ne istediklerini tespit edip bunu yapmalarını söylemek olduğunu keşfedin." -Harry S. Truman-

24/11/2014

Türkçe kitabımızdaki "r" sesi dahil eksik bütün yerler tamamlanacak. Metinler metin defterine yazılacak.

23 Kasım 2014 Pazar